Biden yönetiminin 1915 olaylarını “soykırım” olarak adlandırmasını en sert şekilde reddediyoruz ve telin ediyoruz. ABD makamları bu açıklamayı yaparken ne yazık ki siyasî hesaplarla lobilerin ve terör örgütlerinin tesirinde olarak tarihî gerçekleri mesnetsiz iftiralara kurban etmiştir. Farklı kültürlerin huzur ve hoşgörü ikliminde bir arada yaşadığı bir medeniyet tarihi olan Milletimize 24 Nisan üzerinden bu yapılan itham uluslararası diplomasi açısından haksızca ve kabûl edilemez olduğu kadar hakikatin tahrif edilerek gündem yapılması ucuz bir popülizm örneğidir.
Hukuk, tarih ve siyasetin birbirine karıştırılması bir yana kendi tarihleri soykırım ve ırkçılık suçlarıyla dolu bir çevrelerin bu evsaftaki beyanları hukukî bir değer taşımadığı gibi ülkemiz için yok hükmündedir. Suç, hukuk konusu olup ulusal ve uluslararası hukuk kuralları ve o hukuk kuralları ile yetkilendirilmiş mahkemenin usûle uygun gerçekleştirdiği yargılama neticesinde verdiği karar ile belirlenebilir. Soykırım, BM sözleşmelerine göre hukukî bir terim olup 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme ile tanımlanmış bir suçtur ve hiçbir uluslararası mahkeme tarafından Ermeni soykırım iddialarına dair kabûl edilen bir karar da yoktur.
Uluslararası Hukukçular Birliği olarak, emperyalist bir plan olan ve siyasî hesaplarla dillendirilen bu sözde soykırım iddialarını Biden Yönetimince haksızca tanınmasına karşı hukuk ve hakikat temelinde mücadelenin önemli olduğu inancıyla kati surette kınadığımızı kamuoyuna saygıyla sunarız.
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Av. Necati Ceylan