Cuma, Nisan 26, 2024
Ana SayfaUncategorizedSuriyelilere Yönelik Haksızlıklara Hayır Diyor, Anayasa Mahkemesi Kararının Tüm Türkiye’de Uygulanmasını İstiyoruz

Suriyelilere Yönelik Haksızlıklara Hayır Diyor, Anayasa Mahkemesi Kararının Tüm Türkiye’de Uygulanmasını İstiyoruz

Son zamanlarda, sırf Suriyeli uyruklu olduğu için, bilhassa Suriyeli göçmenlere karşı “Linç Kampanyası” başlatılmış, özellikle bazı siyasilerin de kışkırtmaları ile durum vahim yerlere gelmiştir.

Birtakım siyasilerin kışkırtması ile bazı provokatör şahıslar, daha önce küçük bir tartışma yaşadığı hatta belki hiç sorun yaşamadığı bir Suriye uyruklu kişiyi, Kolluk kuvvetlerine/Emniyet güçlerine “terörist” yada “yasadışı göçmen” statüsüne sahipmiş gibi lanse edip, ilgili yabancının/göçmenin haksız yere yakalanmasına & geri gönderme merkezlerinde usulsüz bir şekilde tutulup, ikamet yerinden uzak idari muameleler görmesine neden olmaktadır. Tüm bunlar, yabancılara dair anlamsızca ikamet izni iptalleri ve deport kararlarını takip etmekte, maalesef ki henüz olayın perde arkası ve maddi gerçek ortaya çıkmadan, bir hukuk devletine yaraşmayan şekilde sadece Suriyeli diye mağduriyetler ortaya çıkmaktadır.

Daha da kötüsü, son zamanlarda, bazı resmi birimlerin de, bu kampanyadan etkilenerek, fiilen hukuka aykırı işlemler yaptığı da görülmektedir. Bu durum, Türkiye’nin tarih boyunca üstlendiği misyona aykırılık teşkil etmektedir.

Özellikle, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar, bazı Suriyelilere karşı yapılan hukuksuzluğu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Nitekim, 13.09.2023 & 02.05.2023 tarihli yayınlanan Resmi Gazete ilgili AYM kararında; Geçici Koruma altındaki bir Suriyelinin elde delil olmadan, salt kamu davasına sebebiyet vermeyen kavgası sonrasında, kişinin rızası da olmadığı halde “gönüllü geri dönüş istek formu” imzalatılarak sınır dışı edilme nedeniyle yaşam hakkının, kötü muamele yasağının, bu haklar ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının, idari gözetim altına alınma nedeniyle de kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarını kabul etmiş ve buna ilişkin kısaca şu sonuçlara ulaşılmıştır:

-İki tarafın da birbirinden şikayetçi olmadığı kavgaya karışan bir kişinin, kasten yaralama iddiası ile Karakola getirilen bir kişinin “Kamu düzeni veya güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar” şeklindeki 6458 sayılı kanunun 54. Maddesi gerekçe gösterilerek, sınır dışı edilmesini hukuka aykırı bulmuştur. Zira, yabancının İdare mahkemesine başvurusu bulunmaktadır. Bu başvuru süresinde ve Mahkemeden 15 gün içinde karar gelinceye dek beklenilmesi gerekirken, bu ibareye ve usule uyulmadğı anlaşılmıştır. Öte yandan, Geçici Koruma Statüsündeki kişinin “gönüllü olarak geri dönüş istek formunu imzaladığının, idare tarafından kanıtlanamadığı” belirtilmiştir.

Mahkeme kararında ayrıntılı olarak yer alan gerekçelere Uluslararası Hukukçular Birliği olarak aynen katılıyoruz. AYM bizzat kararında, hukuka aykırı davranan ve emredici sürelere riayet etmeyen İdarenin işlemini hukuka aykırı bulmuştur.
İdareyi hukuka aykırı davranması nedeniyle, tazminata mahkum etmiştir. Mağdurun başvurusunu, başvurucunun lehine sonuçlandırmıştır.

Bu millet; tarih boyunca, mağdurları koruyan yaklaşımı ile tanınmış bir millettir. Son zamanlarda yükselen “Suriyeli mülteci düşmanlığı” hareketi, ne günümüz güçlü Türkiye’sine yakışmakta, ne de Türkiye’nin sahip olduğu ensar/muhacir rolüne uymaktadır.

SONUÇ:

Türkiye Cumhuriyetinin Göç idaresi mekanizmalarında görev yapan herkesin “Suriyeli Geçici Koruma Kimliği sahiplerine“ karşı Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararın muhtevasında belirtilen esbabı mucibesi çerçevesinde hareket edilmesini, bununla beraber bir kısım provakatif yaklaşımlara kulak asmadan devlet terbiyesi ile yakışan davranışın gereği gibi yerine getirilmesini talep ediyoruz.

Av. Necati CEYLAN
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri


مؤتمر صحفي

نقول لا للظلم بحق السوريين، ونريد أن يتم تنفيذ قرار المحكمة الدستورية في كافة أنحاء تركيا:

ومؤخراً، انطلقت “حملة إعدام” ضد المهاجرين السوريين، لمجرد أنهم مواطنون سوريون، وقد وصل الوضع إلى مستويات مزرية، خاصة مع استفزازات بعض السياسيين.
وبتحريض من بعض السياسيين، قام بعض المحرضين بالاعتداء على مواطن سوري كان قد دخل معه في جدال بسيط من قبل وربما لم يكن هناك أي مشاكل على الإطلاق.

من خلال تقديم السوريين إلى موظفي إنفاذ القانون على أنهم يتمتعون بوضع “إرهابي” أو “مهاجر غير شرعي”، يؤدي ذلك إلى إلقاء القبض على الأجنبي/المهاجر المعني ظلما، واحتجازه بشكل غير قانوني في مراكز الإعادة إلى الوطن وإخضاعه لمعاملة إدارية بعيدا عن بلده/بلدها. مكان الإقامة. كل ذلك يتبع إلغاء تصاريح الإقامة وقرارات الترحيل التي لا معنى لها فيما يتعلق بالأجانب، وللأسف، قبل الكشف عن الحقيقة المادية وراء الكواليس للحادث، تنشأ المظالم لمجرد أنهم سوريون، وأحيانًا فقط لأنهم عرب، وهذا ليس كذلك. تليق بدولة القانون وتعتبر أيضا عنصرية!

ومما زاد الطين بلة أنه لوحظ مؤخرًا أن بعض الوحدات الرسمية، متأثرة بهذه الحملة، اتخذت بالفعل إجراءات ضد القانون. وهذا الوضع يتعارض مع المهمة التي قامت بها تركيا عبر التاريخ.

وعلى وجه الخصوص، يكشف قرار المحكمة الدستورية بوضوح عن عدم الشرعية المرتكبة ضد بعض السوريين. وفي واقع الأمر، في قرار المحكمة الدستورية ذي الصلة المنشور في الجريدة الرسمية بتاريخ 13.09.2023 و02.05.2023؛ مُنح السوري الخاضع للحماية المؤقتة الحق في الحياة، وحظر سوء المعاملة، والحق في الاستئناف الفعال فيما يتعلق بهذه الحقوق، وذلك من خلال إجباره على التوقيع على “استمارة طلب العودة الطوعية” رغم عدم موافقة الشخص. بعد مشاجرة لم تؤد إلى رفع دعوى علنية، دون أي دليل. وقبلت الادعاءات المتعلقة بانتهاك الحق في الحرية الشخصية والأمن بسبب الاعتقال الإداري، وتم التوصل إلى الاستنتاجات التالية بشأن هذا الموضوع:

رأت عدم جواز إبعاد شخص كان مشتركا في شجار لم يشتكي فيه أي من الطرفين على الآخر، أو شخص تم إحضاره إلى مركز الشرطة بدعوى الإيذاء المتعمد، وذلك استنادا إلى المادة 54 من القانون رقم 100. 6458 والتي تنص على “من يشكل خطراً على النظام العام أو الأمن أو الصحة العامة”. لأن الأجنبي لديه طلب إلى المحكمة الإدارية. وبينما كان من الضروري الانتظار حتى صدور القرار من المحكمة في غضون 15 يومًا خلال فترة الطلب هذه، فقد كان مفهومًا أنه لم يتم الالتزام بهذا البيان وهذا الإجراء. من جهة أخرى، ذكر أن “الإدارة لم تتمكن من إثبات أن الشخص الذي يتمتع بوضع الحماية المؤقتة قام بالتوقيع على نموذج طلب العودة طوعا”.

وباعتبارنا اتحاد الحقوقيين الدولي، فإننا نتفق تماما مع الأسباب المفصلة في قرار المحكمة. وقضت المحكمة الدستورية في قرارها بأن الإجراء الذي اتخذته الإدارة، التي تصرفت بشكل غير قانوني ولم تلتزم بالمواعيد النهائية الإلزامية، غير قانوني.
وحكم على الإدارة بالتعويض عن سلوكها غير القانوني. تم الانتهاء من طلب الضحية لصالح مقدم الطلب.

هذه الأمة؛ وهي دولة معروفة على مر التاريخ بنهجها في حماية الضحايا. إن حركة “العداء تجاه اللاجئين السوريين”، التي تصاعدت في الآونة الأخيرة، لا تناسب تركيا القوية اليوم ولا تتناسب مع دور الأنصار/المهاجرين الذي تلعبه تركيا.

خاتمة:

نطالب كل من يعمل في آليات إدارة الهجرة في الجمهورية التركية بالتصرف في إطار الأسباب المحددة في مضمون القرار الذي أصدرته المحكمة الدستورية بحق “حاملي هوية الحماية المؤقتة السورية”، وأن يكون السلوك يليق بآداب الدولة على النحو المطلوب، دون الالتفات إلى بعض الأساليب الاستفزازية.

لير. نجاتي جيلان الأمين العام لاتحاد الحقوقيين الدولي

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Most Popular

Recent Comments