31.07.2024 tarihinde saat 02.00 sularında, İran’ın başkentinde bulunan Filistin Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, İsrail tarafından yapılan bir hava saldırısı sonrası, yakın koruması ile birlikte şehit olmuştur.
İsmail Heniyye canını, 62 yıllk ömrünü Filistin’e adamış, örnek bir insan, rol model olarak bugüne kadar barış ve huzurun tesisine çabalamış bir önderdi.
Yaklaşık 300 gündür İsrail’in Filistin ablukasının durması ve ateşkes için çaba gösteren örnek bir uzlaşı kişisi ve aynı zamanda direniş adına, zulümlere karşı durma yolunda saygıdeğer bir siyasetçi, iyi bir aile babası ve şehit torunlarının vefatını tevekkül ile karşılayacak kadar iyi bir Müslümandı. Ailesine yönelik katliamlara rağmen barışa olan uğraşlarına gölge düşmedi.
Aynı Şeyh Ahmed Yasin ve Abdulaziz El Rantisi’ye olduğu gibi Merhum İsmail Heniyye’ye de yapılan suikastler, Filistin’i zayıflatmamış, aksine güçlendirmiş ve Filistin bayrağını, tüm dünyanın siyonizme karşı açtığı TEK BAYRAK hâline getirmiştir.
İsrail’in hem bireysel hem toplumsal hem hak-hukuk ve adalet, hem de savaş ahlakının kat’i surette olmadığını tüm dünya bir kez daha görmüş oldu.
İsrail, bir gün önce yani 30 Temmuz 2024 tarihinde de Lübnan’ın başkenti Beyrut’a saldırmış, Hizbullah Kurmay Subayı ve ekibini katletmişti. Bu saldırılar ile birlikte beş farklı ülkeye hukuksuz şekilde saldırılar düzenleyen İsrail, bölgede çıban başı misyonuna devam etmekte, istikrarsızlık ve gerginliği sürdürmekte, insanlık dışı katliamlarını, barışın tesis edilmemesi istikametinde devam ettirmektedir.
Tüm Dünya Hukuk Kuruluşları;
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Savaş Kabinesi hakkında yakalama kararı vermiş; Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’i “işgalci”, yapılanları “katliam” olarak nitelendirmiş olmasına rağmen; Batı’nın, bilhassa Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisinin, bir katili ayakta alkışlaması, adalet ve vicdanın değil, zorbalık ve katliamların desteklendiğinin tevile yer bırakmayan göstergesi olmuştur.
Şehit Heniyye’ye karşı yapılan saldırı da göstermektedir ki Netanyahu ve hükûmetinin barış maksadı yoktur. “Uluslararası hukukun çiğnenmesini, bölgesel ve hatta küresel boyuta erdirecek”, 3. dünya savaşına davetiye çıkaran çılgınlıklara varacak şekilde yapılan bu saldırılara dur denmesinin, hem bölgede hem de küresel çaptaki kötülüklerin, uluslararası hukukça yaptırımlarla desteklenmesinin ne denli önemli olduğu çok net anlaşılmaktadır.
Tüm dünya, bombardıman ve saldırı altındaki Filistin halkı ile beraber bir istiklal savaşı vermektedir.
İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem” sözleriyle ifade ettiği gibi;
Zulmü asla alkışlamadık, zalime daima karşı çıktık.
Bu ilk olmadı ama son olması temennimizdir.
Hukukun ve adaletin gücü, er geç hukuk tanımazları da hesaba çekecek, yaptıklarının cezasını verecektir.
Uluslararası Hukukçular Birliği adına
Yönetim Kurulu Başkanı Av. Necati Ceylan