Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin Yvelines bölgesindeki Les Mureaux komününde “ayrılıkçılık” üzerine düzenlenen bir toplantıya katıldı. Burada İslam’ı hedef alan, “İslam, bugün dünyanın her yerinde kriz yaşayan bir dindir” skandal ifadelerini kullandı. Radikal İslam’la mücadele adı altında, “İslamcıların, Cumhuriyet yasalarına aykırı bir metodik örgütlenme sergilemeyi ve başka değerlerin paralel bir düzenini oluşturmayı hedeflediğini”, “Cumhuriyet yasalarına aykırı davrananlara hoşgörü gösterilmeyeceğini”, “2024 yılından itibaren, Fas, Tunus, Cezayir gibi ülkelerden imam kabul edilmeyeceğini, Kamu yararına özel şirketlerde çalışanların hiçbir dini simge taşıyamayacağını, başörtüsünün yasaklanacağını, Laiklik şartnamesini imzalamayan derneklerin derhal kapatılacağını” dile getirdi.
AİHM Dinler Arası Ayrım Yapmaktadır
Avrupa Birliğinin omurgasını oluşturan ülkelerden biri olan Fransa Cumhurbaşkanının bu sözlerini şiddetle kınıyoruz. Macron, bu sözleriyle, insanlar arasında ayrımcılık yapmakta, toplumun bir kesimini başka bir kesimin aleyhine kışkırtmak suretiyle, nefret suçu işlemektedir. Fransa, yıllarca sömürge ülkelerinde uyguladığı laiklik anlayışını, bu defa kendi ülkesinde uygulamanın hesaplarını yapmaktadır. Macron’a, kamu kurumlarında dini simgeleri yasaklayan AİHM kararını hatırlatmak isteriz. Finlandiya kökenli İtalyan vatandaşı Soile Lautsi, “okullarda çarmıha gerilmiş İsa figürleri ve haç işaretlerinin din ve vicdan özgürlüğünü ihlal iddiasıyla” İtalya aleyhine, AİHM’e başvuruda bulunmuş, mahkeme 2009 yılında ihlal kararı vermişti. Vatikan ve Avrupa devletleri bu karara büyük tepki göstermiş, Büyük Daire, bu kararı kaldırmıştı. Aynı Mahkemenin, başörtüsü yasağı nedeniyle üniversite eğitim hakkı engellenen Tıp Fakültesi öğrencisi Leyla Şahin davasında, hak ihlali olmadığına karar vermişti. AİHM’in, sadece bu olayda değil, çok sayıda kararında, dinler arasında ayrım, Müslümanların başvurularında negatif ayrımcılık yaptığı bilinmektedir. Macron’un bu açıklaması, Batı dünyasının, Müslümanlara karşı duyduğu nefret, ayırımcılık, düşmanlık ve kin beslemenin (İslamofobinin) dışa vurumundan ibarettir.
Laiklik Şartnamesi, örgütlenme özgürlüğünün açık ihlalidir
Sayın Macron, dini simgelerin yasaklanacağı sözlerinde samimi midir? Başörtüsünü yasaklama kararı, haç işaretlerini de kapsamına alacak mıdır? Sivil toplum örgütlerinin önüne, Laiklik Şartnamesi konulması, örgütlenme özgürlüğünün açık bir ihlalidir. Hak ve özgürlüklerin sınırları bellidir. Kamu güvenliğini, kamu düzenini, genel sağlığı tehdit etmediği sürece hak ve özgürlükler kısıtlanamaz. Kısıtlama gerektiren durumlarda da, kısıtlamanın, kanunla yapılması, geçici olması, hakkın özüne dokunulmaması gerekir. Avrupa Birliği, ikinci dünya savaşından sonra en büyük sınavını vermektedir. Avrupa, 11 Eylül 2001’deki terör eylemini takiben, “hukuk devleti” idealinden hızla uzaklaşmaktadır. İslam’dan önce, cahiliye döneminde müşrikler, helvadan put yaparlar, acıktıklarında bu putları yerlerdi. Macron’un açıklamaları da, cahiliye dönemi müşriklerini çağrıştırmaktadır. Macron’u, insan haklarına, eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına, ifade özgürlüğüne, örgütlenme özgürlüğüne, din ve vicdan özgürlüğüne saygı duymaya davet ediyoruz. Yarım asrı aşan tecrübeden sonra, Avrupa’nın, Nazi benzeri uygulamalara dönmemesi konusunda uyarıda bulunuyoruz.
Av. Necati Ceylan
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri
macronun-aciklamalariyla-ilgisi-basin-aciklamasi بيان-صحفي.-ماكرون