İsveç’te daha önce gördüğümüz, 1.7 milyar insanın kutsal kitabına saldırı girişimi, dün yeniden tekrarlanmıştır. Yeryüzünde en çok okunan kutsal kitap olan Kur’an, sadece Müslümanların değil – tüm insanlığın kutsal kitabıdır. Öte yandan, dünyada da en çok okunan kitaptır.
Her şeyden önce, biz Müslümanların kutsalına saldırının İsveç devletinin gözetimi ile yapılmasını anlayışla karşılamıyoruz.
Dini değerlere hakaret ve saldırı, dünyanın hiç bir ülkesinde müsaade edilmemesi gereken bir suç fiilidir. Zira, evet; özgürlük tanımının aksine işlenen bu fiilin suç olduğunu düşünüyoruz.
Esasen, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesinin 20. Maddesi de böyle bir davranışa geçit vermemektedir.
Bu durumda, İsveç devletinin,uluslararası hukuktan kaynaklanan mükellefiyetini yerine getirmediği açıkça görülmektedir.
Aynı fiilin İsveç Devletince Tevrat’a karşı yapılmasını engelleyen karar ile Kur’an-ı Kerim’e yapılmasına serbestlik tanıyan karar arasında da iki yüzlü bir yaklaşım söz konusudur.
Hiç bir inancın kutsalına saldırı söz konusu olamaz. Olmamalıdır.
Sırf Müslümanların kutsal kitabını aşağılama amacını taşıyan ve kendini bilmez aşağılık kişilerin davranışları ile Müslümanları sokağa davet etmek, kaos çıkarmaya çalışmak, tansiyon yükseltmek istendiğini görüyoruz!
Ancak bu kötüniyetli davranış karşısında, biz hukukçular, benzer çirkin davranışlara gitmeyeceğiz.
Müslüman toplumlarına yaraşır şekilde hukuk içinde mücadelemize devam edeceğiz.
Uluslararası Hukuk tarafından da kabul edilmeyen bu davranışı ve buna kol kanat geren İsveç devleti yetkililerini şiddetle kınıyor, konunun faillerinin hem İsveç hem de Uluslararası Mahkemeler tarafından yargılanması konusunda talepte bulunuyoruz.
Selam, doğru yola doğru usuller ile tabi olanlara.
Av. Necati CEYLAN
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri