Çarşamba, Aralık 4, 2024
Ana SayfaUncategorizedDinimize yapılan saldırıya sessiz kalamayız

Dinimize yapılan saldırıya sessiz kalamayız

Ankara , İstanbul, İzmir gibi bazı baroların yöneticileri ve İHD gibi sözde insan hakları örgüt temsilcileri, Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş’ın 24.04.2020 Cuma günü irad ettiği hutbesini bahane ederek, Diyanet İşleri Başkanına, inancımıza ve değerlerimize saldırıda bulunmuşlardır.

Yayınladıkları bildirilerde, bulundukları suç duyurusu içeriğinde sayın Diyanet İşleri Başkanının irad ettiği hutbenin muhtevası ile hiç ilgisi olmayan bir biçimde, bu milletin bin yıllık değerlerine, dinine, inancına olan kinlerini kusmuşlardır.

Üstelik dini değerlerimize dogma diyecek kadar da haddi aşan bir dil kullanmışlardır.

Sayın Diyanet İşleri Başkanı hutbesinde Ramazan münasebetiyle İslamî duyarlılığın arttığı bir dönemde, Ramazan’ın sabır ve irade eğitimi olduğunu belirtmiş, ve bu münasebetle de bu ayın,kötü alışkanlıklardan kurtulma vesilesi yapılmasını önermiştir.

Sigaranın zararlarından bahsetmiş, içkinin zararlarından bahsetmiş, zinanın, lezbiyenlik/livatalık gibi eşcinselliğin, zararlarından bahsetmiştir.

Burada topluma bu kötü alışkanlıklardan uzaklaşılması çağrısı vardır.

Bu kötü alışkanlıklardan uzaklaşılması çağrısı, alışkanlık sahiplerini aşağılamak değildir, düşmanlık hiç değildir. Aksine bu alışkanlık sahiplerine insan olarak değer verildiği için, o alışkanlık sahiplerinin bu kötü alışkanlıklardan kurtulması, bu alışkanlıkların yaygınlaştırılmaması tavsiyesi vardır.

Sayın Diyanet İşleri Başkanı, Ramazan’ın ilk cuması sebebiyle, tam da yapılması gerekeni yapmış, görevini ifa etmiştir. İslamın öngördüğü doğruları, Allah’ın emirlerini ve yasaklarını topluma yansıtmıştır.

İçki, sigara faydalı mı, zina, livatalık/lezbiyenlik gibi eşcinsellikler tercih edilmesi gereken bir hayat tarzı mı?

Ankara, istanbul, İzmir barolarının temsilcileri, İHD’nin yetkilileri bundan neden rahatsız oluyor? Neden zinayı, eşcinselliği, livatayı (erkek erkeğe cinsel birleşme) savunuyorlar, meşrulaştırmak istiyorlar?

Kendilerini toplumu ifsad etmekle görevli mi addediyorlar?

Bu kötü alışkanlıklara maruz kalan insanlara insanca muamele edip etmemek ayrı bir olay, bu kötü alışkanlıkları meşrulaştırmak ise, ayrı bir olaydır.

Ankara, İstanbul, İzmir Baro temsilcilerinin ve İHD temsilcilerinin yaptıkları tam da bu kötü alışkanlıkları meşrulaştırma çabasıdır.

İnsanlığın zararına çalışmaktır.

Bahsi geçen baroların yöneticilerini ve İHD temsilcilerini bu bildirileri sebebiyle kınıyoruz . Gerek İstanbul Barosu, gerek Ankara Barosu, gerek İzmir BarosuYönetimlerinin, bu bildirler sebebiyle İstanbullu, Ankaralı ve İzmirli meslektaşlarımızı asla temsil edemeyeceğine inanıyoruz. Çünkü meslektaşlarımızın zinanın, eşcinselliğin, lezbiyenliğin, savunulması gereken meşru normal bir hayat tarzı olarak kabul etmediklerini biliyoruz.

Çünkü bu millete ve bu milletin dinine ve değerlerine düşman olmayan hiç bir makul insan, Diyanet İşleri Başkanlığının bu bildirisine karşı çıkmaz.

Ayrıca Ankara Barosu Yönetiminin bu milletin bin yıllık değerlerine, inancına, yaptığı dogma nitelemesi ile aşağılamasını bir kez daha, şiddetle kınadığımızı ifade ediyoruz.

AliErbas-PressRelease.EN_

علي-ارباش-بيان-صحفي

RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments